18 Nisan 2024 Perşembe Saat 23:13
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Tövbe etmeyi düşünüyormusunuz, yoksa erteliyormusunuz
05 Nisan 2013 Cuma Saat 03:52
NE KADAR HAYATIMIZ KALDI BİLİYORMUYUZ, YARINIMIZ YOK İSE TÖVBE ETMEDEN ÖLÜRSEK NE YAPARIZ DÜŞÜNÜYORMUSUNUZ, HER GÜNÜ SON GÜN DİYE YAŞAYAN ASLA MUTSUZ OLMAZ VE ALLAH ONU MAĞDUR HALDE BIRAKMAZ

Tövbenin önündeki en büyük engellerden biri ümitsizliktir. 

O aşılmadan hidayet güneşine ulaşılamaz. Ümitsizlik hastalığına yakalanan kişi kendini karanlığa mahkûm eder. Korkudan günahları ile yüzleşmez, yarasanın ışıktan kaçtığı gibi tövbeden kaçar. Hâlbuki ". Rabbinin rahmetinden delalette olanlardan başka kim ümidini keser?" (Hicr suresi, 15/56)

Sahabinin büyüklerinden Ebû Hüreyre anlatıyor:

"Bir gün Mescid-i Nebevî'de oturuyordum. Bir hanım yanıma yaklaştı, oldukça üzüntülü ve sıkıntılıydı. Utana sıkıla:

- Ben zina ettim. Bu zinadan bir çocuğum oldu. Korktum, kimsenin durumumu öğrenmemesi için onu öldürdüm.

Buna rağmen hala tövbe edebilir miyim, diye sordu. Şaşkın bir o kadar da kızgındım:

- Gözü aydın olmayasıca, iyiliğe ulaşamayasıca, hayır tövbe edemezsin, diye çıkıştım. Kadın büyük bir üzüntü ve pişmanlık içinde yanımdan ayrıldı. Dışarı çıktığında bütün kalbi ile içtenlikle Rabbine yalvarmaya başladı.

Sabah olunca namaz kıldıktan sonra doğruca Allah Resûlü (s.a.s.) yanına gittim. Fetva isteyen hanımdan bahsettim. Kadının bana söylediklerini ve benim ona verdiğim cevabı anlattım. Allah Resûlü (s.a.s.):

- Ne kadar yanlış söylemişsin. Sen hiç ". Ancak tövbe eden, iyi ameller işleyenler hariç, Allah onların kötülüklerini iyiliğe çevirir. Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir." (Furkan suresi, 25/70) ayetini okumuyor musun, buyurdu.

Büyük bir hata yaptığımı anlamıştım. Üzüntü içinde mescitten ayrıldım. Medine sokaklarına daldım. Bütün evleri tek tek arayıp, kadını bulmaya çalıştım. Hiçbir yerde yoktu. Uzun süre aramama rağmen bir türlü bulamadım. Bir kötülüğe sebep olmaktan korkuyordum. Büyük bir kaygı ve endişe içinde geri döndüm.

Hanım kendisini aradığımı öğrenmiş olacak ki ertesi gün tekrar yanıma geldi. Kadını karşımda görünce çok sevindim. Allah Resûlü (s.a.s.) ile aramda geçen konuşmayı anlatıp ayet-i kerimeyi okudum. Sevinçten gözleri parıldayan hanımın üzerinden büyük bir yük kalkmıştı. Çocuklar gibi seviniyordu.

- Benim için çıkış yolu yaratan Allah'a hamd olsun, diyerek, büyük bir heyecan, samimiyet ve sevinç ile secdeye kapandı." (İbn Kesîr, Tefsir, 3/408)


RAHMETİMDEN ÜMİT KESMEYİN

39/53-54: De ki : Ey günah işlemekte haddi aşarak kendilerine zulmetmiş kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Muhakkak ki Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O; çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Öyle ise azap yakanıza yapışmadan Rabbinize dönüp O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.

23/118: Şöyle yakar: Rabbim! Affet, merhamet et, Sen merhametlilerin en hayırlısısın.

İslâm bilginleri bu ayeti, kulun işlemiş olduğu en büyük günahlarını bile affedebileceğinin müjdesi olarak görmüşlerdir. Bu suça teşvik değil, insanların en kötü şartlarda bile Cenâbı Allah'a sığınmak sureti ile af edilebileceklerinin bir kanıtıdır. Şu halde bütün günahlar, hatta şirk (Allah'a ortak koşma) bile Yüce Yaratıcı'nın sonsuz rahmetinin lütfu olarak tövbe ile affedilmektedir.

Nisa 4/116: " Doğrusu, Allah Kendine şirk koşulmasını asla bağışlamaz." 

ayetinin hüküm ihtiva etmesi, kulun af dilemediği takdirdedir. Yoksa tövbe edildiği zaman Cenâbı Allah'ın affetmeyeceği hiçbir günah yoktur. Ancak kul, aynı suçu bir daha tekrarlamamalıdır.

TÖVBELERİ ASLA KABUL EDİLMEZ 

3/90: İmanlarının arkasından inkâr yoluna sapmış, sonra da inkârlarında daha da azıtmış kimselerin tövbeleri asla kabul edilmez. Onlar sapıkların ta kendileridir.

İman ettikten sonra; nankörlük ederek hak ve hakikatten, İslâmiyet yolundan sapanlar ve sonra inkârlarında daha da ileri gidenler için sonsuz kurtuluşlarını sağlayacak tövbe yolu onlara tamamiyle kapatılır. Çünkü onlar, ne yaptığını bilmeyen sapıklardan başkası değildir. Kur'ân inkâr etmeyi adet haline getirenler için kalbin mühürlenmesi ifadesini kullanmaktadır. 

Araf 7/101: ". Allah, inkar etmeyi adet haline getirenlerin kalblerini işte böyle mühürler. "

KONU HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER İÇİN TIKLAYINIZ

Bu yazı toplam 2977 defa okundu.
 
Paylaş
Bu Yazıya Henüz Yorum Eklenmemiş.
GEREKLİ SAYFALAR
YAZARLAR
Reklamlar
Reklamlar
SİTE ANKET
Hayratta nüfus artışı olsunmu
Evet iyi olur
Fark etmez
Olmasın sıkıntı olur
Yatırımdan sonra olur
Geri Dönüş imkanı yok
Reklamlar